Tekstil ve moda sektöründe yapay zeka kullanımı israfı önlüyor

Dünyada her geçen gün gelişen tekstil ve moda sektöründeki tedarikçilerin, müşterilerine kısa sürede koleksiyon oluşturma ve numune çıkarma gibi zamanla yarıştığı dönemde yeni teknolojilerin kullanılması önem taşıyor.

Tekstil sektöründeki gelişmelere ilişkin değerlendirmede bulunan TİHCAD Başkanı Ergin Aydın, yapay zeka teknolojilerinin tekstil ve moda sektöründe kullanılmasının en somut kazanımlarından birinin ürün geliştirme ve modelleme sürecinin hızlanması olduğunu söyledi.

Küresel ölçekte tekstilde yapay zeka pazar büyüklüğünün 2026 yılında 4,9 milyar dolara ulaşmasının beklendiğini ifade eden Aydın, “Üretim planlamadan kalite kontrolüne, tasarımdan tedarik zinciri optimizasyonuna kadar pek çok alanda kullanılıyor. Tekstil üreticilerinin yüzde 45’i kalite kontrolü iyileştirmek için bu teknolojilerden faydalanıyor.” diye konuştu.

Aydın, yapay zekanın, üretim tarafında bakım ve otomasyon verimliliğini artırırken, perakende tarafında talep tahmini, stok yönetimi ve kişiselleştirilmiş pazarlama amacıyla kullanıldığını dile getirdi.

Geleneksel koleksiyon geliştirme döngüsünün tasarımdan mağazaya ulaşmasının 8-12 ayı bulabildiğini belirten Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yapay zeka destekli dijital tasarım bunu ciddi ölçüde kısaltabiliyor. Örneğin, 3D dijital tasarım ve örnekleme, tasarım onay süresini haftalardan saatler mertebesine indirmekte. Fiziksel bir numunenin dikilip müşteriye gönderilmesi haftalar alabilirken, dijital bir prototipin hazırlanıp sunulması neredeyse anlık gerçekleşir. Son beş yılda giyim ürünlerinde teslim süreleri yarı yarıya kısalırken, geleneksel numune hazırlama aynı yavaşlıkta kaldığı için sürecin tıkanma noktası oluyordu.”

“DİJİTAL ÖRNEKLEMELER NUMUNE BAŞINA ÜRETİM MALİYETLERİNİ DRAMATİK BİÇİMDE DÜŞÜRÜYOR”

Aydın, tekstil ürün geliştirmede yapay zeka kullanımının tasarım sürelerini ortalamada yüzde 40 hızlandırdığına, koleksiyonların pazara çıkış hızını artırdığına dikkati çekti.

Dijital örneklemelerin, numune başına üretim maliyetlerini dramatik biçimde düşürdüğünü belirten Aydın, “Analizler, dijital numune kullanımı ile geliştirme maliyetlerinde yüzde 60’a varan tasarruf sağlanabildiğini ortaya koyuyor. Dünya genelinde moda ayakkabı sektörü her yıl yaklaşık 14 milyar çift ayakkabı üretirken, her bir model için ortalama 13 numune yapılmaktadır. Bunların büyük bölümü israf olup çevreye yük bindirmektedir. Dijital numune sayesinde bu gereksiz prototiplerin çoğundan kurtulmak mümkün.” şeklinde konuştu.

3D TEKNOLOJİSİYLE MALZEME İSRAFININ ÖNÜNE GEÇİLİYOR

Aydın, hazır giyim sektöründe de üretilen ürünlerin milyonlarca adedinin her yıl çöpe gittiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

“Tabloya bakıldığında her yıl bu israfın dörtte biri sadece 1-2 defa görülüp rafa kalkmış numune ürünlerden oluşmakta. Bu çarpıcı veri, fiziki numune odaklı tasarım sürecinin ne kadar büyük bir kaynak israfına yol açtığını gösteriyor. Yapay zeka ve 3D teknolojilerinin devreye girmesiyle, markalar artık koleksiyon onayı için bir ‘master’ numune ile yetinebiliyor, hatta bazıları hiç fiziksel numune üretmeden tamamen dijital prototiplerle karar alabiliyor.

Örneğin, dijital platformlarda tasarlanan bir giysi, gerçekçi 3D görüntüsüyle kumaş düşüşünden dikiş detayına kadar sunulabildiğinden, pek çok marka üretime geçmeden önce en fazla tek bir fiziksel örnek görüp onay veriyor. Bu yaklaşım, hem malzeme israfını azaltıyor hem de numunelerin kargo ile gönderilmesi, fotoğraf çekimi için çoğaltılması gibi süreçleri elimine ederek zaman ve para tasarrufu sağlıyor. Ayrıca, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Moda İttifakının verilerine göre, dijital bir giysi prototipinin üretimi, fiziksel bir prototipe kıyasla yüzde 97 daha az karbon salımı ile gerçekleşiyor.”

“SEYAHAT, FUAR, DAĞITIM GİBİ MALİYETLER DE ÖNEMLİ ÖLÇÜDE AZALIYOR”

Ergin Aydın, teknolojinin gelişimiyle geleneksel olarak toptancılar ve alıcıların, yeni koleksiyonları görmek için fiziksel showroomlara gitmek yerine dijital showroom konseptini tercih ettiğini ve bunun hızla yayıldığını belirterek, “Coğrafi engeller ortadan kalkıyor. Bir marka İstanbul’daki koleksiyonunu aynı anda Avrupa’daki, Amerika’daki alıcılara gösterebiliyor. Üstelik bu sayede seyahat, fuar, dağıtım gibi maliyetler de önemli ölçüde azalıyor.” diye konuştu.

“Tasarım tarafında yapay zekanın etkilerinin tasarımcılar için tehdit mi yoksa avantaj mı?” sorusuna ilişkin Aydın, “Tamamen yaratıcı sürecin yerine geçemeyeceği ancak tasarımcılara güçlü bir destek sunacağı yönünde. Büyük veri setlerinden öğrendiği kalıplarla yeni desenler, renk kombinasyonları veya formlar önerebilir, fakat bu önerilerin moda dünyasında kültürel ve sanatsal açıdan değerlendirmesini yapacak olan yine insandır. Bir başka deyişle, yapay zeka tasarımcıya ilham verebilir, sıra dışı kombinasyonlar deneyebilir.” yanıtını verdi.

Related Posts

KKM sona erdi, Ali Rıza Demircan, Hayrettin Karaman’ın fetvasını hatırlattı: Kazığı millet yedi

Merkez Bankası’nın Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasını sonlandırma kararı, İslami ekonomi ve faiz tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı. İlahiyatçı Ali Rıza Demircan, bir diğer ilahiyatçı Hayrettin Karaman’ın KKM için o dönem yazdığı “faiz değil” görüşünü hatırlatarak, “Kazığı millet yedi” dedi.

Erzurum’da Gıda Denetimleri Devam Ediyor

Erzurum’da gıda işletmelerine yapılan denetimlerde 4 işletmeye yaptırım uygulandı.

Marşal Pasta Davalık Oldu

Ulus Pastanesi, Marşal markasının gerçek sahibi olduğunu duyurarak hukuki süreç başlattı.

5 yıl önce 30 tanesini 14 liraya alıyorduk! Şimdi bir tanesini…

CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, yumurta fiyatlarındaki sert artışı eleştirerek, iktidarın ekonomi ve tarım politikalarının vatandaşı temel gıdaya muhtaç hale getirdiğini söyledi. 5 YILDA YUMURTA FİYATI 10 KATINA ÇIKTI Temel tüketim ürünleri …

Bayburt’ta Arasta Projesi Açıldı

Bakan Kacır, 55 milyon TL bütçeli Arasta Bayburt projesinin açılışını yaptı, 8 proje hayata geçirildi.

ABD’de gümrük tarifeleri 10 yılda bütçe açığını 4 trilyon dolar azaltacak

ABD Kongresi Bütçe Ofisi, yürürlüğe giren gümrük vergilerinin 2025-2035 döneminde federal bütçe açığını önemli ölçüde 4 trilyon dolara kadar düşüreceğini öngördü.