Cezaevinden izinli çıkan babasını öldürmüştü: Annesi tahliye edildi

Olay, 27 Ağustos 2024’te Ergani ilçesi kırsal Pınarkaya Mahallesi’nde meydana geldi. Diyarbakır Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda hükümlü Bünyamin Sargül, izinli olarak çıkıp evine geldi. Bünyamin Sargül ile oğlu Hasan ve eşi Aydan arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine Hasan, babası Bünyamin Sargül’e pompalı tüfekle ateş etti.

İhbarla adrese sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Ekiplerin kontrolünde, Bünyamin Sargül’ün olay yerinde hayatını kaybettiği belirlendi. Sargül’ün cenazesi, Adli Tıp Kurumu’nda yapılan otopsi işlemlerinin ardından kırsal Pınarkaya Mahallesi’nde toprağa verildi. Oğlu Hasan Sargül ve eşi Aydan Sargül ise gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen anne ve oğlu, tutuklandı.

“ŞİDDET UYGULUYORDU”

Hasan Sargül ve annesi Aydan Sargül’ün, Ergani Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘Üst soyunu kasten öldürme’ ve ‘Eşe karşı kasten öldürme’ suçlarından yargılandıkları davanın 2’nci duruşması görüldü. Duruşmada sanıklar ve avukatları ile Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi üyeleri hazır bulundu.

Hasan Sargül, savunmasında babasının annesine ve kardeşlerine sık sık şiddet uyguladığını belirterek, “Ölen babam olaydan önce cezaevindeydi. Cezaevinde bulunma sebebi, anneme yapmış olduğu şiddetten dolayıdır. Cezaevinden olaydan 3-4 gün önce izinli olarak gelmişti. Cezaevinde açık taraftaydı. İzine gelmeden önce beni ve annemi zaman zaman arıyordu, telefonda bize ‘Sizi öldüreceğim, siz ölmeyi hak etmişsiniz, bana para gönderin’ diyordu. Biz bazen telefonu açmıyorduk. Çünkü bizi çok arıyordu, dengesiz konuşuyordu, bizi tehdit ediyordu. Babam daha önce anneme, bana ve kardeşlerime şiddet uyguluyordu, ben bunlara şahit oldum. Olay günü akşam eski olaylardan dolayı babam, annemle tartışmaya başladı, ben de olaya dahil oldum. Anneme ve bana ağza alınmayacak küfürler ediyordu. Daha sonra tüfek çıkararak annemin saçından tuttu ve anneme tutarak küfretti. Ben araya girdim, annemi bırakmasını istedim. Annem, babamın elinden kurtularak dışarıya doğru çıkmaya çalıştı. Ben de annemle dışarıya çıktık. Sonrasında babam arkamızdan geldi, ev tek katlı olduğundan kapıdan çıkar çıkmaz, dışarı çıktık. Sonra annemle bana ait olan motora yöneldik. Babam, elinde tüfekle bize ‘Sizi öldürürüm, nereye gidiyorsunuz, gidemezsiniz’ dedi. Bir anda tüfeği nedense yere doğru attı.

“KURTULMAK İÇİN ELİMDEKİ TÜFEKLE ATEŞ ETTİM”

“20 YILLIK EVLİLİĞİMDE 18 KERE BOŞANMA DAVASI AÇTIM”

Aydan Sargül de savunmasında 9 çocuğundan 8’inin 3 yıl önce devlet korumasına alındığını ifade ederek, “Maktul ile yaklaşık 20 yıldır evliydim. Evliliğimiz boyunca 18 kere boşanma davası açtım. 17 kere kadın sığınma evine ve babamın evine gittim. Ben eşimi öldürmesi için oğluma herhangi bir şey söylemedim, telkinde bulunmadım. Oğlumu azmettirmedim, ben de eşimi öldürmedim. Yaklaşık 3 yıldır 8 çocuğum devlet koruması altındadır, bunun nedeni ölen babalarının şiddetidir. 10 yıl önce ben ve küçük kızıma Eskişehir’in Mihalıççık ilçesinde bir dağın başında çadırda hayvancılık yaparken şiddet uyguladı. Ben ve kızımı bir çeşmenin bulunduğu yerde suyun içerisinde koyarak bize şiddet uyguladı. Olaydan önce eşim, bana ve çocuklarıma karşı şiddet ve tehditten cezaevindeydi. Tüfeği bir anlık yere atıp cebindeki bıçağı çıkardı ve oğlum Hasan’a doğru fırlattı. Oğlum Hasan da beni ve kendisini korumak için babasının yere fırlatmış olduğu tüfeği alarak bizi korumak ve maktulü korkutmak amacıyla maktulün kenarına doğru silahı ateşledi. Amacı bizi kurtarmaktı. Olay anlık gelişmiştir. Oğlum Hasan, o anki can havliyle hareket etmiştir. Tahliyemi talep ediyorum” diye konuştu.

“ANNEM VE KARDEŞİMİN TAHLİYE EDİLMESİNİ İSTİYORUM”

Devlet korumasında olan Aydan Sargül’ün kızı H.S. de SEGBİS ile duruşmaya katılarak, “Babam bana, anneme ve diğer kardeşlerime çok ağır şiddetlerde bulunuyordu. Babam yine bir gün bize şiddet uyguladı. Bunun üzerine jandarmayı aradık, jandarma da bizi kardeşlerimle beraber alarak Çocuk Esirgeme Kurumu’na bıraktı. O tarihten beri burada bulunmaktayım. Babam çeşitli tarihlerde de bize ağır şiddetler uyguladı. Babamın öfkesi tarif edilemezdi. Sanıklar hakkında şikayetçi değilim. Davaya katılmak istiyorum. Ben annemin de kardeşim Hasan’ın da serbest bırakılmasını istiyorum. Çünkü babam sürekli vuruyor ve tehdit ediyordu, bu nedenle annem ve kardeşim Hasan suçsuzdur” dedi.

Savunmaların ardından mahkeme heyeti, suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delili durumu ve tutuklulukta kaldığı süreyi göz önüne alıp Aydan Sargül’ün tahliyesine, Hasan Sargül’ün ise kuvvetli suç şüphesinin bulunduğu ve tutuklama nedenlerinin varlığını sürdürdüğü gerekçesiyle tutukluluğunun devamına karar verip, duruşmayı 3 Nisan’a erteledi.

Related Posts

Kademeli emeklilik bekleyenler Kadıköy’de iktidara seslendi

Emeklilikte Adalet Derneği (EMADDER) tarafından Kadıköy’de İskele Meydanı’nda eylem düzenlendi. EMADDER Genel Başkanı Mihriban Uğurlu “Aynı işi yapan, aynı primleri ödeyen insanlar sadece 1 gün farkla 17-20 yıl geç emekli olmak zorunda kaldı. Bilin ki mesele para, erken emeklilik değil, mesele adalet” denildi.

Erdoğan’dan Umman Sultanı’na ‘İran’ telefonu

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Umman Sultanı Heysem bin Tarık bin Teymur El Said ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede İsrail ile İran arasındaki çatışma, bölgesel ve küresel konular ele alındı.

Kimliğini bulduğu öğrencinin son anda sınava girmesini sağladı

Şanlıurfa’da Latif Verimli, Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB) Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamında yapılan sınav öncesinde kaybolan kimlik ve sınav giriş belgesini bulduğu 8. sınıf öğrencisi Fatih Seval’in sınava girmesini sağladı.

İran donanması İngiliz savaş gemisine müdahale etti

İran Donanması Birinci Deniz Bölgesi Halkla İlişkiler Ofisi tarafından yayınlanan açıklamada, destroyerin cumartesi gecesi geç saatlerde Hint Okyanusu’nun kuzeyine girdiği belirtildi. İran istihbarat sistemlerinin gemiyi erken aşamada tespit ettiği …

Bir katil dünyanın başına bela oldu

Gazze’de 50 bin sivili katleden Netanyahu şimdi de İran’ı vurdu. Nükleer görüşmeler sürerken yapılan saldırı hem Ortadoğu’yu hem de dünyayı ateşe attı.

İsrail’in saldırdığı Natanz Nükleer Tesisi’nde nükleer sızıntı olduğu iddia edilmişti: Radyoaktivite seviyesi değişmedi ama radyolojik kirlenme var

İsrail’in saldırdığı Natanz Nükleer Tesisi’nde nükleer sızıntı olduğu iddia edilmişti: Radyoaktivite seviyesi değişmedi ama radyolojik kirlenme var